21 Ocak 2018 Pazar

LİKÖR YAPIMI



    Yazlık bir sitede kışın da oturmaya devam etmenin bazı avantajları da var. Hele Akdeniz veya Ege bölgesindeyseniz ve çoğu meyve ve zeytinler sonbahar sonu veya kışın olgunlaşıyorsa, tüm meyvelerden en çok yararlananlar kışın  sitede kalmaya devam edenler oluyor. İşte ben de onlardan biriyim. Sitenin bahçesi zeytin, nar, incir, limon, portakal, mandalina, yaban mersini, dut, keçiboynuzu, ayva, elma, asma, turunç vb. meyve ağaçlarıyla dolu. Ekim ayından sonra pek kimse kalmadığından bu ağaçların meyveleri  toplanmadan çürüyor.
    Bu yıl tüm meyvelerden olabildiğince yararlanmaya karar verdim. Asma yapraklarını salamura yaptım. Ayva, portakal ve turunçtan reçel yapıp hem kendim yedim hem de tanıdıklarıma dağıttım. Bir yıl yetecek kadar kahvaltılık yeşil ve siyah zeytin hazırladım. Ama yine de tüm meyveleri tüketmek zor. Özellikle nar, portakal, mandalina, turunç meyve suyu bile yapsam bitecek gibi değil. Ne yazık ki meyve suyunu uzun süreli saklayamıyorum. Ben de meyve şarabı ve likör yapmaya karar verdim. Önce nar liköründen başladım. Sonuç harika oldu. İnternetteki bir blogtan bulduğum tarifi biraz değiştirerek kullandım. Benim tarifim:


3 lt lik bir kavanoz

3 su bardağı şeker

500 ml etil alkol ( Migros’ta evsel/tarımsal amaçlı diye satılıyor.)

3-4 tane kabuk tarçın

10-15 tane karanfil

      Bahçeden toplayıp yıkadığım narların her birini kabuklarını soymadan dört parçaya bölüp kavanozun yarısına kadar doldurdum. Tarçın, karanfil, şekerin yarısını ve alkolü koyduktan sonra biraz da ayıklanmış nar tanelerini koyup kalan şekeri ilave ettim ve kavanozu ağzına kadar suyla doldurup ağzını kapattım.
     Karanlık bir yerde 25 gün beklettim ve gün aşırı kavanozu salladım ki şeker içinde iyice erisin. 25 gün sonra kavanozdakileri önce süzgeçten geçirdim. Sonra likörü şişeye alırken huninin içine 3-4 kat yaptığım tülbent bezini( eski bir penye de olabilir) koyup bir kez daha süzdüm. Böylece likörüm içilmeye hazır oldu.
      İlk denemem de tüm narları kabuklarıyla kullandığım için acı bir tat elde etmiştim. Gerçi bir süre sonra o tada alışınca çok hoşumuza gitmişti. Tarçını da fazla kullandığım için tarçın tadı da baskındı. Ancak 2. Denemem yukarıdaki tarifimdeki gibiydi ve çok daha mükemmel oldu.
      Aynı tarifi mandalina ve portakal liköründe de denedim. Onlarda harika oldu. Hem kendimiz tüketiyoruz hem de misafirlerimize ikram ediyoruz. Üstelik çok ucuza harika likörler elde etmiş olduk.
      Bahçedeki meyveler bitecek gibi değil, kalanıyla da meyve şarabı yapmayı  deneyeceğim. Şarabın nasıl olduğunu da artık bir sonraki yazımda  anlatırım.


4 yorum: