Nur`un Aklındakiler
10 Şubat 2018 Cumartesi
4 Şubat 2018 Pazar
4 DİZİ FİLM, 2 KİTAP
1-LA CASA DE PAPEL
İspanya yapımı bu dizi 14 bölümden oluşuyor. İspanya Kraliyet Darphanesini ele geçiren 8 soyguncunun planlarını titizlikle uygulamalarına rağmen evdeki hesapları aşk ilişkileri yüzünden aksamalara neden olur. Bu yıl izlediğim en güzel dizilerden biriydi.Yapımı: 2017, Puanı: 9/10
Oyuncular: Alvaro Morte, Itziar Itune, Ursula Corbero
2- OKKUPERT:
2015, İsveç- Norveç yapımı bu dizi 16 bölüm. Oyuncular: Ane Dahl Torp, Eldar Skar, Henrik Mestad. Puanı: 8.3/10
Konusu: Türkiye'de de bolca bulunduğu söylenen Toryumu petrol yerine enerji üretiminde kullanmaya kalkan Norveç'in AB ve NATO izniyle Rusya tarafından işgal edilmesi.
3- 7 FIRST KISSES: 2016 Yılı, Güney Kore yapımı bu dizi 10 ar dakikalık 8 bölüm. Romantik - Komedi türündeki bu dizi romantizm sevenler için oldukça eğlenceli.
Oyuncular:Min Soo Jin, Lee Min Ho, Taecyeon, Park hae Jin, Lee Jon Suk, Kai
4- I'M NOT ROBOT: 2017 Yılı, yine Güney Kore yapımı Romantik- Komedi türü oldukça eğlenceli bir dizi. 30 ar dakikalık 32 bölümden oluşuyor.
Oyuncular: Yo Seung Ho, Chea Soo Bin, Uhm Ki Joon
Konusu: İnsanlara karşı alerjisi olduğu için, hiç kız arkadaşı olamamış bir adamın robot olduğunu sandığı bir kadınla arasındaki aşk hikayesi.
KİTAPLAR: Bu yıla JOHN VERDON' un iki kitabını okuyarak başladım.
1. AKLINDAN BİR SAYI TUT
2. GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT
Her ikisi de emekli bir dedektifin ortasında kaldığı cinayetlerle uğraşmasını anlatıyor. Kitapların konuları biraz Agatha Christie havasını yansıtıyor.
21 Ocak 2018 Pazar
LİKÖR YAPIMI
Yazlık bir
sitede kışın da oturmaya devam etmenin bazı avantajları da var. Hele Akdeniz
veya Ege bölgesindeyseniz ve çoğu meyve ve zeytinler sonbahar sonu veya kışın
olgunlaşıyorsa, tüm meyvelerden en çok yararlananlar kışın sitede kalmaya devam edenler oluyor. İşte ben
de onlardan biriyim. Sitenin bahçesi zeytin, nar, incir, limon, portakal,
mandalina, yaban mersini, dut, keçiboynuzu, ayva, elma, asma, turunç vb. meyve
ağaçlarıyla dolu. Ekim ayından sonra pek kimse kalmadığından bu ağaçların
meyveleri toplanmadan çürüyor.
Bu yıl
tüm meyvelerden olabildiğince yararlanmaya karar verdim. Asma yapraklarını
salamura yaptım. Ayva, portakal ve turunçtan reçel yapıp hem kendim yedim hem de
tanıdıklarıma dağıttım. Bir yıl yetecek kadar kahvaltılık yeşil ve siyah zeytin
hazırladım. Ama yine de tüm meyveleri tüketmek zor. Özellikle nar, portakal,
mandalina, turunç meyve suyu bile yapsam bitecek gibi değil. Ne yazık ki meyve
suyunu uzun süreli saklayamıyorum. Ben de meyve şarabı ve likör yapmaya karar
verdim. Önce nar liköründen başladım. Sonuç harika oldu. İnternetteki bir
blogtan bulduğum tarifi biraz değiştirerek kullandım. Benim tarifim:
3 lt lik bir
kavanoz
3 su bardağı
şeker
500 ml etil
alkol ( Migros’ta evsel/tarımsal amaçlı diye satılıyor.)
3-4 tane
kabuk tarçın
10-15 tane
karanfil
Bahçeden
toplayıp yıkadığım narların her birini kabuklarını soymadan dört parçaya bölüp kavanozun yarısına kadar doldurdum. Tarçın, karanfil, şekerin yarısını ve
alkolü koyduktan sonra biraz da ayıklanmış nar tanelerini koyup kalan şekeri
ilave ettim ve kavanozu ağzına kadar suyla doldurup ağzını kapattım.
Karanlık
bir yerde 25 gün beklettim ve gün aşırı kavanozu salladım ki şeker içinde iyice
erisin. 25 gün sonra kavanozdakileri önce süzgeçten geçirdim. Sonra likörü
şişeye alırken huninin içine 3-4 kat yaptığım tülbent bezini( eski bir penye de
olabilir) koyup bir kez daha süzdüm. Böylece likörüm içilmeye hazır oldu.
İlk denemem
de tüm narları kabuklarıyla kullandığım için acı bir tat elde etmiştim. Gerçi
bir süre sonra o tada alışınca çok hoşumuza gitmişti. Tarçını da fazla
kullandığım için tarçın tadı da baskındı. Ancak 2. Denemem yukarıdaki tarifimdeki gibiydi ve çok daha mükemmel oldu.
Aynı tarifi
mandalina ve portakal liköründe de denedim. Onlarda harika oldu. Hem kendimiz tüketiyoruz
hem de misafirlerimize ikram ediyoruz. Üstelik çok ucuza harika likörler elde
etmiş olduk.
Bahçedeki meyveler bitecek gibi değil,
kalanıyla da meyve şarabı yapmayı
deneyeceğim. Şarabın nasıl olduğunu da artık bir sonraki yazımda anlatırım.
12 Kasım 2017 Pazar
BAŞ AĞRILARINDAN KURTULMANIN BİRKAÇ YOLU
Sık sık baş ağrılarından şikayet ediyorsanız ve bu ağrılar ilaç almanızı gerektiren bazı hastalıklarla ilgili değil de yorgunluk ve stresten kaynaklanıyorsa bir kaç egzersizle ilaç kullanmadan bu ağrılardan kurtulabilirsiniz.
SÜRE: 1 Dakika
1- Ensenizde boyunla başın birleştiği
bölgedeki noktalara masaj uygulayın; başın arka kısmına ilerleyin ve dairesel hareketlerle kuvvetlice bastırarak
masaja devam edin.
2- Parmaklarınızı boynunuzun altına,
omurganın iki yanına yerleştirin ve boynunuzun arkasına dairesel hareketle
basınç uygulayın.
3- Bastırarak parmaklarınızı boynunuzun
yan taraflarına doğru kaydırın.
4- Bunu boynunuzun üst tarafına gelene
kadar sürdürün.
HAFİF BAŞ AĞRILARINDAN KURTULMAK
İÇİN
SÜRE: 30-45
Saniye
1- Ağzınızı ve bir parmağınızla bir
burun deliğinizi kapatın.
2- Açık olan burun deliğinizden 4-5 kez
derin nefes alıp verin.
3- Bu hareketi diğer burun deliğinizle
de tekrarlayın.
KRONİK BAŞ AĞRILARINDAN KURTULMAK İÇİN:
SÜRE: 2 Dakika
1- Bir iskemleye rahatça oturun ve
omuzlarınızı gevşetin. Başınızı sağa doğru eğerek kulağınızı sağ omzunuza
yaklaştırın (Fazla zorlamadan).
2- Sağ avucunuzu başınızın sağ tarafına
yerleştirin. Elinizle başınızı diğer tarafa (sol tarafa) yatırın. Bu esnada
derin bir nefes alın ve nefesinizi tutun. Başınızı sol tarafa doğru itmeyi
sürdürün.
3- Nefesinizi yavaşça verirken elinizi
bırakın ve başınızı sağ omzunuza doğru yaklaştırın. Bu hareketi 3 kez yapın.
4- Aynı uygulamayı sol tarafla
başlayarak yapın. Yani başınızı sola eğerek kulağınızı sol omzunuza yaklaştırın
( Fazla zorlamadan). Sol avucunuzu başınızın sol tarafına yerleştirin. Elinizle
başınızı diğer tarafa yatırın (sağ tarafa). Bu esnada burnunuzdan derin
bir nefes alıp nefesinizi tutun ve
başınızı sağ tarafa doğru itmeyi sürdürün ( fazla zorlamadan). Nefesinizi yavaşça verirken elinizi bırakın
ve başınızı tekrar sol omzunuza yaklaştırın. Bu hareketi de 3 kez tekrarlayın.
5- Başınız düz dururken, parmaklarınızın
iç tarafı başınızın iki yan alt tarafına yerleştin ve parmaklarınızla başınızı
bir sağa, bir sola itin. 6-8 kez bu hareketi tekrarlayabilirsiniz. Bu esnada
burnunuzdan derin nefes alıp verin.
6- Derin nefes alın, elinizle alnınızdan başınızı yukarı yöne doğru iterken başınızı öne doğru getirmeye çalışın. Nefesinizi verin ve elinizi alnınızdan çekin, başınız yavaşça öne düşsün. Bu hareketi de 3 kez yapın. Ancak son kez bu hareketi yaparken, nefesinizi verdiğiniz esnada iki elinizin parmaklarını başınızın arkasında kenetleyerek dirseklerinizle birlikte başınızı arkaya doğru çekin.
3 Kasım 2017 Cuma
YENİDEN YAZILARA DEVAM
Yıllardır
yapmayı düşündüğüm şeyle yaz rehaveti birleşince bir de baktım ki 2-3 aydır
bloguma hiçbir yazı koymamışım.
Herkesin farklı hayalleri vardır. Kimi lotodan
para çıksın kısa yoldan zengin olayım umuduyla her hafta loto oynayıp çekiliş
yapılacağı güne kadar kazanacağı parayı ve onu nasıl harcayacağının hayallerini
kurar. Bu tür hayallere ben ‘’Sabun köpüğü’’ diyorum. Çünkü kısa bir süre sonra
lotoyu kazanamadığını öğrenince hayal kırıklığına dönüşüyor bu hayaller. Üstelik
haftalar, aylar ve yıllar sonra bir loto bağımlılığı ile sürekli hayal
kırıklığı yaşamak pek çok kişiyi depresyona da sürüklüyor.
Kimisi bir araba, kimisi bir ev, bir
kariyer hayalinin peşinde. Bazısı bir tatil hayali kuruyor yıl boyunca. Bazısı
evlilik, bir diğeri çocuklarının büyümesi, eğitimi hayalinin peşinde kendi
hayallerini unutuyor. Benim gibi hayallerinin pek çoğunu ( ev, araba, kariyer,
evlilik, çocuklar) gerçekleştirip, hani
o ununu eleyip eleğini duvara asan grup hiç hayal kurmayacak mı?
Köşeye çekilip her gün hastalıklardan
şikayet edip ölümümü bekleyelim. Böyle bir şey bana hiç uygun değil. Benim her
zaman hayallerim olmuştur. Diğer insanlardan tek farkım ben hayallerimi
gerçekleştirebileceğim şeyler arasından seçerim çoğunlukla ve gerçekleşmesi
imkansız olanları bile bunu bilerek hayal ederim yine de. Artık değişik hobiler
edinmeyi hayal ediyorum ya da seyahatleri. Görmek istediğim bazı ülkeler var,
Uzak Doğu Asya, Finlandiya, Güney Amerika, Balkanlar, Orta Avrupa gibi. Kendime
beş yıllık bir seyahat planı yaptım, bunları gerçekleştirmek için. Hepsini
olmasa bile çoğunu gerçekleştireceğimden eminim.
Hobilere gelince, benim için en
zorlarını seçtim. Müzik kulağım sıfır, ama çalıştıkça bu yeteneğin
gelişebileceğini anladım. Ud dersleri aldım ve artık iyi- kötü udumu
tıngırdatabiliyorum.
Gençliğimden beri roman yazmak bir
diğer hayalimdi. İşte bu yaz onunla ilgili bir şeyler yapma fırsatı buldum.
Herkes denizde veya havuzda zaman geçirirken ben eve kapandım ve aklımdakileri
kaleme döktüm. Roman yazımı ile ilgili kitaplar okudum ve her şeyin disiplinli
çalışmadan geçtiğini öğrendim. O da bende fazlasıyla mevcut. Şimdi elimde ilk
roman denemem var. Gerçi üzerinde daha epey çalışmam gerek. Ama birkaç ay sonra
Wattpad’ te yayınlayacak hale getirebilirim. Hikaye ve roman yazmayı çok sevdim
ve bu işe devam etmeye kararlıyım, çünkü yazdıkça daha çok yazacak şey geliyor
insanın aklına. Bu sayede hem bir hayalimi gerçekleştirmiş oldum hem de yeni
bir hobi edindim.
Artık sırada dekoratif resim yapmayı
öğrenmek var. Birkaç yıl içinde ona da zaman ayırabileceğim. Bir de 70. Yaş günümde
paraşütle atlamayı denemek istiyorum. Bakalım gerçekleştirebilecek miyim?
Sizin ne tür hayalleriniz var ve onları
gerçek kılmak için neler yapıyorsunuz?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)